Eyfel Kulesi'nin tarihi, 1887 yılına kadar uzanmaktadır. Adını, yapımını gerçekleştiren firmanın sahibi Gustave Eiffel'den almıştır. O dönemde düzenlenecek olan uluslararası bir fuarın görkemli giriş alanı olarak tasarlanan Eyfel Kulesi, hem Paris'e akılda kalıcı, karakteristik bir siluet kazandırmak hem de Fransız Devrimi'nin 100. yılını kutlamak amacıyla inşa edilmiştir. Yapımını gerçekleştiren mimar, yaygın olarak bilinenin aksine Gustave Eiffel değil, İsviçreli mimar Stephen Sauvestre'dir. Gustave Eiffel, kulenin tasarımını etkilemiş olsa da temel olarak sadece finansal kaynağı sağlamıştır.

Kulenin yapımı toplamda 26 ayda tamamlanmıştır. 3.000 işçi, on binlerce demir parçayı perçinleyerek 1889 yılında yapıyı bitirmiştir. Yapıldığı dönemde iş güvenliği için geliştirilmiş sistemler olmamasına ve benzer işlerde birçok can kaybı yaşanmasına rağmen Eyfel Kulesi'nin yapımında hiçbir işçi ölmemiştir. Ayrıca, kulenin toplam maliyeti Gustave Eiffel'in hesaplarından bir hayli yüksek çıkmışsa da henüz resmi olarak açılmamasına rağmen gelen ziyaretçilerden dolayı masraflarının neredeyse tamamını karşılamıştır.

Başlarda kulenin 20 yılın ardından sökülüp kaldırılması planlanmışsa da hem Paris için sembolik bir hal almasından hem de yüksekliğinden dolayı okyanus ötesi iletişimi kolaylaştırdığından 1909 yılının ardından da sökülmemiş aksine düzenli olarak bakımı yapılarak günümüze kadar getirilmiştir. Kulenin ilk rengi kırmızı-kahve arası, kiremit rengine benzer bir renk olmasına rağmen zamanla kullanılan boyalardan dolayı bugünkü bronz rengini almıştır. Ayrıca yapım aşamasında her şey yolunda gitmemiş, özellikle Paris'in sanatçı çevreleri kulenin yapımına karşı çıkmış, durdurulması için imza kampanyaları başlatmıştır. Günümüzde dahi özellikle Fransız yazarların bir kısmı Eyfel Kulesi'nin yalnızca çirkin bir demir yığını olduğunu, şehri güzelleştirmek bir yana Paris siluetini bozduğunu savunmaktadır.

Eyfel Kulesi her 7 yılda bir bakıma alınır, onarılır ve boyanır. Bu bakım esnasında onlarca işçi, tonlarca boya ile 300 metreyi aşkın kulenin yenilenmesi işlemini gerçekleştirirler. Kulenin zirvesinde dünya kentlerinin kuleye olan uzaklıklarını gösteren tabelaların yer aldığı bir bölüm de vardır. 2003 yılının Temmuz ayında kulenin zirvesinde kısa devre sonucu büyük bir yangın çıkmışsa da kısa süre içinde önlem alınarak tehlikenin büyümesi engellenmiştir. Ancak ne kadar önlem alınırsa alınsın kulede intihar vakaları da yaşanmakta ve bugüne kadar 400 kişi kuleden atlayarak intihar etmiştir.

Eyfel Kulesi zaman içinde o kadar çok dikkat çekmiş ve ilgi görmüştür ki bir süre sonra sadece Paris'in değil, tüm Fransa'nın simgesi haline gelmiştir. Şimdiye kadar 200 milyonu aşkın turist tarafından ziyaret edilmiş ve sayısız film ve şarkıya konu olmuştur. Günümüzde ise hala popülerliğini yitirmemiş, romantizmle bağdaştırılan bir simge haline gelmiştir. Londra ve Tokyo'da da benzer kule yapımlarına başlanmış ancak Londra ayağı beklenen ilgiyi görmediği için başarısız olarak çalışmalar durdurulmuştur. Tokyo Kulesi ise tamamlanarak 333 metre ile Japonya'nın en uzun insan ürünü unvanını kazanmayı başarmıştır.